Bir Çöküşün Öyküsü (Stefan Zweig)
Soğuktan tir tir titreyen kadın evin bütün ışıklarını yaktırdı. Bir odada kalmaya çalışıyor, ama bir şey onu arkasından sürekli itiyor, o da sanki huzur bulacakmış gibi bir odadan diğerine kaçıyordu. Gelgelelim, burada yıllardır egemen olan ve yerinden edilmek istemeyen sessizliğin görünmez duvarına tosluyordu her yerde. Mumlar bile bunu duyumsar gibiydi; usulca cızırdıyor, sıcak damlalarını gözyaşı gibi akıtıyordu.
Ama şato dışarıdan, ışıltılı otuz penceresiyle içeride bir kutlama yapılıyormuş gibi duruyordu. Köyün ahalisi şatonun önüne yığılmış, onca kişinin ansızın nereden geldiğinin şaşkınlığı içinde gevezelik ediyordu. Ama çok geçmeden bir o, bir öteki pencerenin önünden belli belirsiz süzüldüğünü gördükleri şahıs hep aynıydı: Madame de Prie içsel yalnızlığının mahpushanesinde yırtıcı bir hayvan gibi kendini çaresizce oradan oraya atıyor ve pencerelerden gelmeyen bir şeyi gözetliyordu.
./.
Çıngırağı ansızın çaldı, öyle ki çıngırak kurşun isabet etmiş hayvanın feryadı gibi tiz bir gürültü kopardı. Bir uşak uyku sersemliği içinde yukarı çıktı. Kadın, derhal papazın yeğenine gitmesini, onu uyandırıp getirmesini buyurdu.
Kısacık kitaptan kısacık alıntı yaptım yukarıda; aşağıda da arka kapağı okuyabilirsiniz. Yazarın bütün kitaplarında olduğu gibi çarpıcı, etkileyici ve kısacık hikaye. Ben severek okuyorum.
Bu son derece çarpıcı çöküş öyküsü, XV. Louis döneminde Fransız sarayında epey etkili olmuş aristokrat bir kadının gerçek yaşamına dayanır. Madame de Prie günün birinde gözden düşer ve kral tarafından Normandiya’ya sürülür. İktidar sahibi ve ilgi odağı olduğu hareketli ve eğlenceli Paris günlerinden sonra, ne kadar süreceği belli olmayan, kendisiyle baş başa kalacağı bir sürgün dönemi beklemektedir onu. Ancak iktidar savaşları, entrika ve eğlenceden ibaret boş saray hayatı varoluşuna anlam katan tek şeydir. Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandırma eğilimindeki bu sığ ve kibirli kadın, malikanesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek Paris’teki hayatını yeniden canlandırmaya çalışır. Giderek mantıklı düşünme yetisini bütünüyle yitiren Madame de Prie, yeniden bütün dikkatleri üzerine çekebilmek için inanılmaz bir plan yapar.