Yok Bi’şey, Acımadı ki… (Filiz Ali)


Yok Bi’şey, Acımadı ki… (Filiz Ali)

Önsöz’ün sonu:

…/. elinizde tuttuğunuz bu kitapta üzüntü ve gözyaşı olmayacak. Hep güzel şeyler anlatacağım size. Doğanın, sanatın, müziğin, dostluğun, çocukların, gençlerin, hayatın güzelliklerini, tanıdığım ve örnek aldığım güzel insanları anlatacağım.

Dileğim, çocuklarıma, torunlarıma, öğrencilerime, okurlarıma güzel anılar bırakmak. O kadar.

Kitaptan küçük bir alıntı:

1968’de bütün dünya ve Türkiye olaylarla çalkalanırken biz iki çocuklu domestik bir aile olmuştuk. Çocukları bebeklikten itibaren Dr. Spock’un tavsiyelerine uyarak kar, yağmur, çamur demeden her gün mutlaka açık havada gezdirirdim. Yazın da bahçede anadan üryan dolaşırlardı. Komşuların epey yadırgadıkları bir çocuk büyütme tarzıydı bu ama onlar da zamanla alıştılar. Salacak’taki hayatımızın köy hayatından farkı yoktu. Sadece Topraklı Sokak’ta yaşayanlar değil, Doğancılar ve Harem’de oturanlar da birbirini tanırdı. Evlere telefon bağlanması o yıllarda neredeyse imkansız olduğundan, haberli habersiz misafir gelmesi son derece normaldi. Hele yaz aylarında sandalımız olduğunu öğrenen bütün arkadaşlar çat kapı uğramayı adet edinmişlerdi. Sandal, bizim bahçenin hemen altında, sahildeki ufak balıkçı kulubesinde karısıyla yaşayan Atıf amcanın tahta iskelesine bağlı dururdu. Lodos oldu mu herkes aşağı koşar sandalları karaya çekerdi.

Önsözde de Prof. Filiz Ali’nin dediği gibi güzel çok güzel şeyler anlatmış.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.