
Rugan Ayakkabılı Teğmen (Haluk İnanıcı)
– Kitabın bir yüzü –
Sinan, Kara Harp Okulu’nun ardından branş eğitimi almak üzere geldikleri Piyade Okulu’nun gazinosunda, sohbet ettikleri bir sırada sordu Harun’a: “Biz ortaokuldan beri arkadaşız, kaç yıl geçti?” Harun parmakla sayıp “on yıl” dedi, belli belirsiz bir gülümsemeyle. Karakterlerinin birbirine uyum gösterdiği söylenemezdi. Zaman zaman kavga ettiler, küstüler. Harun çalışkan bir subaydı, Sinan ise teğmenliğin ötesinde bir rütbeyi aklına getirmedi hiçbir zaman; getirmesi de mümkün değildi. Okulda yaptıklarını düşündüğünde bazen ürküyor, atılmasının an meselesi olduğunu biliyordu.
– Kitabın diğer yüzü –
İç Anadolu Jandarma Bölge Komutanlığı’ndan Nisan’ın son haftasında gelen özel kurye evrakı, alay komutanını şaşkına çevirdi. Jandarma bölge komutanı tarafından tanzim edilen ara sicil evrakında Hasan’a verilen yüz on beş sicil notu alay komutanının onayına sunulmuştu. Bölge komutanının evrakın üstüne el yazısıyla yazdığı notta, Sarp Şehri Jandarma Merkez Bölük Komutanı Üsteğmen Hasan Sayar’ın resen emeklilik işlemlerinin tamamlanması rica ediliyordu.
İki başlangıcı olan farklı bir kitap. Her iki başlangıcın girişlerini buraya aldım siz zaten devamını kitaptan okursunuz.
