Çapulcu musun? vay vay (Muzaffer İzgü)


Çapulcu musun? vay vay (Muzaffer İzgü)

Döş Dudak Bebek

Elbette adı vardı canım bebeğin… Ama alt dudağı böyle aşağıya sarkık ve kalındı. İlk kez halası öyle sevdi;

“Ay benim döş dudağım, ay benim hoş bebeğim…” dedi.

Ama Döş Dudak, halasının küpelerine öyle bir yapıştı ki, elinden kurtarana aşkolsun…

“Yavrum bırak!..”

“Hı hı hı…”

Öyle güçlü, öyle hırslı; bırakmıyor… Sağ eliyle halasının kulağına asılmış, çekip duruyor… Hala bağırdı:

“Yengeee beni kurtar!..”

Hemen anladı annesi. Mutlaka çocuk halasının parlayan bir şeyine yapışmıştı… Mutfaktan fırladı. Odaya girince, gülüverdi:

“Bildim” dedi, “senin bir şeyine yapıştığını…”

Oğlunu kendi kucağına almak istedi ama olası mı, öyle yapışmış ki kulaktaki küpeye, nerdeyse halanın kulağı yırtılacak… Hala;

“Öpücükler öpücükler, muç muçlar” diye sesleniyor, anne;

“Gel benim yavrum canım” diyor…

Hayır, Döş Dudak’ın küpeyi bırakmaya hiç niyeti yok!

Anne, birden yana döndü, elini uzattı;

“Gel pisi pisi gel gel pisi pisi…” dedi.

Döş Dudak bir anda o yana dönünce elini kulaktan çekti. Ortada kedi medi yoktu ama bir anda hala da yok oldu. Kulağını kurtarmış, yandaki divanın üzerine sıçramıştı.

Anne de hala da kahkahalarla gülüyorlardı.

Kitaptaki ikinci öyküden alıntı yaptım. Bu kitapta 24 öykü bir anı var. Hepsi birbirinden güzel…

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.