
Savcı (Scott Turow)
Başarılı bir savcı olan Carolyn evinde ölü bulunur. Onunla Aynı departmanda çalışan meslektaşı meslektaşı Savcı Rusty’den davayı üstlenmesi istenir. Rusty,soruşturmanın derinliklerine indikçe, Carolyn’in hayatındaki tuhaf sırları da tek tek kazımaya başlar. Ancak kendisinin de bir sırrı vardır. Carolyn’in eski erkek arkadaşlarından biridir ve ona kurtulamadığı bir bağla bağlıdır. Sırrı kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıktığında, tüm oklar onu göstermeye başlar. Kadının evinde bulunan kan örneği, bardaktaki parmak izleri, olay gecesi telefon kayıtları… Bulduğu ip uçları onu adım adım gerçek katilin kendisi olduğu gerçeğine götürdüğünde Rusty, şeytani bir oyunun ortasında kaldığını anlar.
Nevrotik bir kadınla tek çocuklu mutsuz bir evlilik süren, seçimlerinde kaybettiği için onu suçlayan başsavcının baskısı altında ezilen Rusty, kendini aklamaya çalışırken en büyük kavgası kendi iç sesiyle olacaktır. Dönen bir girdabın içine çekildikçe, gerçek katile ne kadar yakın olduğunu farkeder.
”iki gün aralıksız okuduktan sonra kendimi arınmış, canlanmış ve bittiği için üzülmüş hissettim. Uzun zamandır okuduğum en nefes kesici romanlardan biri.”
Pat Conroy
Arka kapaktan da anlaşılacağı üzere son derece ustalıkla hazırlanmış bir komplonun içinde olan savcı Rusty’nin gerilim dolu macerasına tanıklık ediyoruz. Son sayfalara kadar katilin belirsizliğini koruması gerilimin dozunu arttırıyor. Gerilim, polisiye okumayı sevdiğim için bu kitabı tercih etmiştim. 2014 yılında ülkemizde Koridor Yayınarından ilk baskısını yapmış olan kitabı aynı yıl edinip okumuştum. Aynı zamanda filme de uyarlanmış olan kitabın her sayfası gerilim ve heyecan dolu…
