Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (Nazım Hikmet)


Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (Nazım Hikmet)

Hizmetçi kız önde, Ahmet arkada taşlığa girdiler. Taşlık genişti, loştu, serindi. Bu kız da niye böyle ayaklarının ucuna basarak yürür? Evde hasta mı var? Bir de ne görsem, ben de öyle yürüyorum. Allah kahretsin, birilerini uyandırmaktan çekiniyormuşum gibi. Ahmet iskarpinlerin nalçalı topuklarını taşlarda şakırdatmağa başladı. İnadına.

Büyük bir salona girdiler. Burası taşlıktan da loştu.

– Az beklesinler, dedi beyefendi sizin için. Sofradalar.

Ahmet, keten kılıflı, kocaman koltuklakdan birine oturdu. Kılıfın altında ne var, bilmiyorum: Yaldızlı tahta oyma, kırmızı kadife. Büyük babamın Üsküdardaki yalısındakiler gibi.

Diye başlıyor kitap;

– Yaşamak güzel şey be kardeşim.

Konuklarım kocalmamış. Onları son görüşümde kaç yaşındaysalar o yaştalar, ama ben altmışımın içindeyim. Beş yıl daha yaşabilsem….

Diye de bitiyor kitap. Harikadır. Benim kitabım 1970 basımı ama piyasada çok yenileri var.

Giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak.
Ceylanı kurtardım avcının elinden / ama daha baygın yatar ayılamadı.
Kopardım portakalı dalından / ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir / ama sayısı bir tamam sayılamadı.
Kuyudan çektim suyu / ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye / ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı.
Giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.