
Ay Battı (John Steinbeck)
Saat on kırkbeşi gösterirken her şey olup bitmişti: Şehir işgal edilmiş, şehri savunanlar yenilmiş ve savaş bitmişti. İşgalciler, bu savaşa, aslında daha öncekilere gösterdiklerinden çok daha fazla özen göstermişlerdi.
O pazar sabahı şehrin büyük mağazasının ünlü sahibi Bay Corell, postacı ile polis memuruna güzel yelkenlisini bütün bir günlüğüne vermiş, onlarda erkenden balığa çıkmışlardı.
İçi asker dolu koyu renkli bir gemi, önlerinden sessizce geçerken, bu iki adam kıyıdan kilometrelerce uzakta
bulunuyorlardı. Görevleri nedeni ile olay doğrudan doğruya kendilerini ilgilendiriyordu. Bu nedenle hemen kıyıya döndüler ama onlar limana henüz varmadan düşman alayı şehre egemen olmuştu. Bu iki memur, hükümet konağındaki kendi odalarına bile girememişlerdi. Oraya girme hakkına sahip olduklarını söyleyip direttikleri zaman da savaş tutsağı oldukları kendilerine bildirilmiş ve götürülüp içeriye atılmışlardı.

İkinci Dünya savaşına küçük bir kasabanın gözünden bakmak… İşgla altındaki küçük bir kasabanın sakinlerinin pasif ve görünmez direnişleri kısa ama vurucu bir eser..