Kırmızı Zaman (Mine Söğüt) 1


Kırmızı Zaman (Mine Söğüt)

Bu romandaki İstanbul, efsaneler, insanlar, balıklar, kayıklar, iskeleler, saraylar, dehlizler, kesik başlar,
mezarlar, hastaneler, morglar, denizkızları, cinayetler, katiller, cellatlar, deliler, yani her şey uydurmadır.

Efsanelerin yalanı abartılmış, insanların hayatına olmadık benekler atılmış, şehir baştan yaratılmıştır. Yok eğer,
“Bunların hepsi gerçek, Haliç’te kırmızı bir kayık durur ve içinde Zaman Dayı yaşar, eski mezarlarda kesik cellat
kafaları yatar, küçük kızlar mezar taşlarına dünyanın en güzel şiirlerini yazar, genç bir adam paramparça bir baba arar, her şeyi gören bir kambur hep susar ve İstanbul’un altında sır dolu dehlizler var,” diyen biri çıkar da beni yalanlarsa, ne mutlu bana.

Zaman Dayı, Haliç’in en yaşlı balıkçısıydı. Adı gerçekten Zaman mıydı, yoksa bu adı ona, zamanı yüzündeki derin çizgilere yakıştıran bilge balıkçılar mı takmışlardı, bilinmez. Ama Haliç çevresinde herkes ona Zaman Dayı derdi. Hiç konuşmaz, tek laf etmezdi…


Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Hakkında yorum “Kırmızı Zaman (Mine Söğüt)