
Yazgı (Poyraz Ülger)
İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? / Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?
Özdemir Asaf’ın benimde çok sevdiğim sözüyle başlıyor kitap.
Uçakta, başını arkaya yaslayarak, uyumaya çalışırken bazı düşüncelere daldı ve yaşamında onu hep yalnızlığa iten yazgısına isyan etti. Yine yalnız kalmıştı. Bu yalnızlığı aşması gerekiyordu.
Söz geçiremediği yazgısına bundan böyle boyun eğecekti. Ancak yüreğine artık söz geçirecekti. Kimseye bağlanmamak üzere kendi kendine söz verirken hostes yemek getirdi.
“Sanki rüya görüyorum. Hani biz de sık sık dile getirilen bir söz vardır. İsa Peygamber, yere düşen buğday tanesi için demiş ki, “Ölmeyecek, yeni bir başakta dirilecek.” Ben de sanki yeni diriliyorum. Ankara’da yanımda kimse olmayacak. Bu benim için yeniden diriliştir.”
“Güzel yavrum, hayalimiz, umudumuz ve sevgi kaynağımız, tutunacak dalımız.”
Yukarıda kitaptan kısa bölümler aktardım. Kitabın arka kapağındaki anlatımı aşağıda okuyabilirsiniz.
Yazgı, Güldünya’nın yaşam öyküsünü anlatıyor bize. Bu toprakların insanın bir türlü yenemediği töre kurallarının, üstüne eklenen terörün, cehaletin ve tüm bu hayatlara mal olan hataların içinde yaşayan, bu topraklarda doğan talihsiz ve kaderi baştan beri kara yazılmış nice kızların öyküsü…
Töre evliliklerinin, berdel evliliklerinin ve başlık parası ile yapılan evliliklerin toplumda yarattığı kalıtsallığın öyküsü…
Güldünya zaten güzeldi. İnce uzun bedenine yakışan sarı saçlarını, bir omzuna dökerek, bir topuz yaparak, sokakta yürürken, Mardin’in yabancısı olduğu, her halinden belliydi. Yürüyüşü güzeldi. Sarı saçlarını ve başını yürüyüşüne uygun sallayışı güzeldi. Mavi gözleriyle etrafı izleyişi ve tanımaya çalışması güzeldi. Konuşması güzeldi. Cesareti güzeldi. İçinden korku taşımaması güzeldi. Sıcakkanlılığı güzeldi. Sevecenliği güzeldi. Munis yapılı oluşu güzeldi. Peki ya yazgısı?..
Türkiye’deki milyonlarca kadınla ortak kaderi paylaşan Güldünya’nın özgürlüğe ulaşma çabasını okurken, hem içinizde bir yer acıyacak, hem de içinde yaşadığımız coğrafyanın belki de en acı yüzüyle, çok duru bir anlatım ve gerçeğin keskin ifadesi eşliğinde karşı karşıya geleceksiniz…
