Kuşku Mevsimi (Stephen King)


İnsan iyi ya da kötü bir şey bulabilir.

Kuşku Mevsimi (Stephen King)

Yetenekli Öğrenci

Özellikle o duşlar çok kötüydü. İlk karısı Ruth o pis duşta ölmüştü. Sonra mezar olan siperler vardı. Gözlerini kapatınca kazılmış siper boyunca dizili adamları görüyordu. Tüfek ateşini duyuyor ve adamların biçimsiz kuklalar gibi devrilip siperin içine düştüklerini görüyordu. Ayrıca fırınlar da vardı. Kimsenin göremediği Yahudiler orada meşale gibi yanarken tatlımsı, tuhaf bir koku havaya yayılıyordu. Eski dostlar ve yakınların dehşet dolu yüzleri… Zayıf, daha zayıf, bir deri bir kemik kalmış, insanın gözleri önünde mum gibi eriyen yüzler. Sonra bir gün onlar ortadan yok oluyorlardı. Nereye gidiyorlardı? Cennete mi, cehenneme mi? Karanlıkta ışıklar, rüzgarda mumlar… Eyüp Peygamber sonunda iradesini yitirerek soru sorduğunda Tanrı ona, «Dünyayı yaptığımda sen neredeydin?» demişti. Morris Heisel, Hazreti Eyüb’ün yerinde olsaydı, «Ruth’um ölürken sen neredeydin?» diye sorardı. «Yankilerle Senatörleri mi koruyordun? İşini daha dikkatli yapamıyorsan, hayatımdan çık git.»

Rita Hayworth’u Seven Adam

Hapishanede herkesin suçsuz olduğunu söyledim sanırım. Hepsi de ya taş kalpli yargıçların ya da beceriksiz avukatların kurbanı olmuşlardır. Veya polis suçu onların üstüne yıkmıştır ya da kötü yazgı yüzünden buraya düşmüşlerdir. Sabıkalıların çoğu aşağılık yaratıklardır. Onların ne kendilerine, ne de başkalarına hayırları dokunur. Onların büyük talihsizlikleri anneleri tarafından dünyaya getirilmiş olmalarıdır.

Shawshank’de suçsuz olduğunu söyleyen onca insan içinde on kişiye bile inanmadım. Ama inandıklarım içinde Andy Dufresne vardı ve ona inanmam da yıllar aldı. Eğer ben de 1947 – 48’de o altı gürültülü hafta içinde onun davasıyla ilgilenen jüride olsaydım, kendisini mahkum etmek için oy kullanırdım kuşkusuz.

Solunum Metodu – Kulüp

Ben 20 Mart 1900’de o gri taş binada doğmuşum. 1926 yılında da oraya stajyer hekim olarak döndüm. Yirmi altı yaşında biri tıp dünyasına girmek için biraz geç kalmış sayılır. Fakat ben Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransa’da sağlık memurluğu yaptım. Yarılmış karınlardan çıkan barsakları yerine sokmaya çalıştım. Karaborsadan morfin bulmak için uğraştım.

Kitapta üç ayrı öykü var. Hepsinden birer bölüm yukarıda aktardım. İkinci öykü çok tanıdık, Esaretin Bedeli adlı filmi hemen herkes izlemiştir sanırım. İşte ikinci öykü o filmin öyküsü. Benim kitabım 1983 yılı basımı yeni basımları vardır sanırım çünkü her zaman okunacak kitaplardan.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.