Bu Yurdu Bize Verenler (Aziz Nesin)


Bu Yurdu Bize Verenler (Aziz Nesin)

Koca Seyit, Borazan Çavuş, Köprülülü Hamdi Bey ve Namus Uğruna İlk Kurşun (Gazeteci Hasan Tahsin)

Koca Seyit, meşhur 276 kiloluk top mermisini nasıl kaldırdığını anlatıyor: “Mermiyi tutup sırtıma alayım dedim. Ama üzeri yağlı olduğundan mermi elimden kaydı. Bu kez ellerimi toprağa sürdüm. Ya Allah, deyip dayandım. Ali’nin kucaklayıp diktiği mermiyi eğilip arkama yüklendim. Sırtladığım mermiyle yavaş yavaş doğruldum. Şöyle bir dengelenip ayağımı merdivenin ilk basamağına attım. Niğdeli Ali “Ha Seyit ha!…” diye bağırarak bana çaba veriyordu.

Borazan Çavuş, Burhaniye’ye yaklaştığını görünce boru çalmaya başlayacağım. Benim borumun sesini duyar duymaz, siz de hep birden havaya ateş edeceksiniz.

Borazan Çavuş, … Düşmanın öncüleri, Burhaniye’ye iki kilometre yaklaşınca, minareden, üstüste öyle hücum boruları çaldı ki, evlerinde uyuyanlar bile boru sesinden uyandılar.

Borazan Çavuş’un müfrezesindekiler, boru sesini duyar duymaz ateş etmeye başladılar.

Hücum borularını, arkasından da ateş seslerin, bağırmaları duyan düşman, Burhaniye’de çok büyük Türk kuvveti olduğunu, baskına uğradığını sandı. Burhaniye’ye uğramaktan vazgeçti.

Borazan Çavuş’un sabah erkenden minareden hücum borusu çaldığı, 1922 yılının 8 Eylül Cuma günü, Burhaniye’nin düşman kuvvetlerinedn kurtuluş günüdür.

Köprülülü Hamdi Bey, İşgalci düşmana karşı yurdumuzu savunmak için “Kuvvayimilliye” adında bir örgüt kurulmuştu.

Kuvvayimilliyeciler, İngilizler’in elindeki Akbaş cephaneliğini basıp oradan silah ve cephane kaçırmayı tasarladılar. Bu baskını da, eskiden Edremit kaymakamı olan Hamdi Bey üstlendi. Hamdi Bey, gözünü budaktan sakınmayan, tuttuğunu koparan bir yiğit aydındı. Güvendiği arkadaşlarından Dramalı Rıza Bey’le üsteğmen Besim Bey’i de yanına aldı. Seksen yiğit erle birlikte yola çıktılar. Balya-Gönen-Sarıköy yolundan giderek dört günde Karabiga’ya vardılar.

Gazeteci Hasan Tahsin Bey, Yunan alayının başı Kokaryalı tramvay durağı yakınların gelmişti ki…

Hasan Tahsin birden fırladı, önündeki kalbalığı yarıp öne geçti. İşte şimdi, yürüyüş kolunun önündeki Yunan bayraktarıyla karşı karşıyaydı. Tabancasını birden ona doğrultup ateşledi. Yunan bayraktarı alnı çatından kurşunlanmıştı. Konak’taki saat kulesinin saati onbiri gösteriyordu.

Önde yürüyen bayraktar boğuk bir çığlık atarak yere kapaklandı. Elindeki bayrak, altında kalmıştı.

İşte böyle bu yurdu bizlere verdiler. Bizden sonra da sizlerin. Okuyun öğrenin. Milli Bayramlarımızın ne kadar anlamlı olduğunun farkına varın.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.