
Açık Mektup (Turgut Özakman)
Ben rahmetli Atatürk’ün Nutuk’unu lise son sınıfta, sözlük yardımıyla okumuş, hayran kalmıştım.
Siz ne zaman okudunuz?
Siz de hayran kaldınız değil mi?
Milli Mücadele ne olağanüstü bir destan. Her şeyin bittiği sanılan bir dönemde, bu destanı başlatanlar, sürdürenler ve zafere kavuşturanlar ne kutlu insanlar! Milli Mücadele dört yıl sürdü. Ardarda nice ateş çemberlerinden geçildi. Daha önce hiç yaşanmamış acılar ve gururlar yaşandı.
1921 yazında son haçlı ordusu Sakarya nehrini aşıp Polatlı’ya kadar gelmişti. Yunan ordusunun top sesleri Ankara’dan duyuluyordu. O sırada Türk ordusunun ne durumda olduğunu gösteren birkaç örnek vereyim:
Üç tümenli Türk Süvari Kolordusunda sadece 118 kılıç vardı. Geri kalan süvariler mızrak niyetine uçları sivriltilmiş sopalarla savaşmaktaydılar. Halktan toplanan kılıç, pala ve yatağan gibi silahlarla 1.200 kılıçları oldu. Öbür süvariler yine sopadan mızraklarla dövüştüler. Ordunun yarısının üniforması vardı, yarısı köyden geldiği kıyafette idi. Cephanesini omuzuna asılı azık torbasına koyuyordu. Savaşın daha yarısında çarıkların altı eridi, ordu çıplak ayak dövüştü. Bu yoksul, gazi ordu, dünyanın yarısından çoğuna egemen büyük devletlerin donattığı, desteklediği son haçlı ordusunu yendi, yarısını toprağa gömerek taarruz azmini kırdı, Afyon – Eskişehir hattına kadar geri sürdü.
Ertesi yıl da bir hamlede denize döktü! (*)
Bu, dünyada, emperyalizme karşı kazanılmış ilk ve kesin zaferdir. Ünlü tarihçi Toynbee diyor ki:
“Türk ulusu kendisi için savaşırken, aynı zamanda yoksul ülkelerin de savaşını vermiştir. Kendisine karşı kabaran sel sularını, Ankara kapılarında durdurarak, İzmir’e, Trakya’ya, İstanbul’a doğru süren Türklerin başlattığı yeni akım, bekli de Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Tunus, Cezayir ve Hindistan’a dek etkisini sürdürecek ve bu ülkeleri kaplayan Batı selini sürükleyip götürecektir.”
Mr Toynbee geleceği görüyordu. Tahminlerinin tümü gerçek oldu.
(*) Doğuda Ermenileri, kuzeydoğuda Pontus çetelerini (25.000 kişi), güneyde Fransızlar ve Ermenileri yendi. Fransızlar 60.000 kişiydi. 20’den fazla isyan bastırdı, Yunan ordusunu denize döktü. İngilizlerle de 14 çatışma yaşanmıştır. Milli Mücadeleye benzer bir mücadele tarihte yoktur. Her insanımızın ailesinde bu ölüm kalım günlerini bilen atalar bulunur. Bulunmayanlara ne yazık!
Yukarıda Açık Mektup’un 32 ve 33. Sayfalarından alıntı yaptım. Aşağıda arka kapaktan son bölümü okuyabilirsiniz.
“Bütün partilerin, siyasi grupların taraftarları, medya mensupları, bürokratlar, üniversiteler, baro, sendika ve oda üyeleri, aydınlar, bilim ve sanat çevreleri, iş adamları, esnaflar, çiftçiler, STK üyeleri, ev hanımları, tutuklular, mahkumlar, Ağrılı Zeyno Teyzeye kadar, kadın erkek, genç yaşlı, şehirli köylü, herkes” bu mektup – kitabın muhatabıdır.
Bütün muhataplara ulaştı mı bilemem ama ulaşsa okunsa çok güzel olur.
