Klasik Kitaplar



Bir Sürgün (Yakup Kadri Karaosmanoğlu) ” …Osmanlı bankasının bu hüviyeti meşkuk, gözü pek yağmacılar tröstünü en geniş mikyasta finanse ettiğini ya bir yerde okumuş ya birinden işitmiştim. Gene bu bankadır ki, ara sıra Sultanın hazinesi sıkışınca ona birkaç milyon bahşiş verir. (Bittabi, hatır ve hayale sığmaz ağır şartlar ve faizler […]

Bir Sürgün (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)


Çocukluğum (Maksim Gorki) Gorki’nin Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim’den oluşan üçlemesi, Rus dilinde yazılmış en güzel otobiyografilerden biridir. Çocukluğum’da babasını küçük yaşta yitirdikten sonra taşındığı dedesinin evinde geçirdiği yılları anlatır. Miras kavgaları, doğumlar, ölümler, küçük Aleksey’in tanık olduğu ve bizzat maruz kaldığı akıl almaz şiddet, bu evde gündelik hayatın […]

Çocukluğum (Maksim Gorki)



Mutlu Prens (Oscar Wilde) Oscar Wilde’nin 1888′ de yayımlanan Mutlu Prens’teki masalları oğulları için yazdığı düşünülse de, yazar hedef kitlesini ”yediden yetmişe çocuk ruhlu insanlar, şaşırma ve sevinme gibi çocuksu yetilerini koruyanlar” olarak açıklanmıştır. Wilde bu masallarda bencilliği ve duyarsızlığı gözler önüne serer ve eleştirir. Onun ana masal kişileri bazen […]

Mutlu Prens (Oscar Wilde)


Hikayeler (A. Çehov) Vanka “Dün gene sopa yedim. Dün usta beni saçlarımdan çeke çeke avluya çıkardı. Çocuklarını beşikte sallarken uyuyup kalmışım. Bunun için beni bir temiz dövdü. Geçen hafta da hanım bana, tuzlu balığı temizlememi söylemişti. Ben de temizlemeye kuyruktan başladım. O da balığı aldı eline… Balığın başiyle yüzüme dürtmeye […]

Hikayeler (A. Çehov)


Satranç (Stefan Zweig) “İnsan bekler, bekler, bekler, şaşakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür.” Rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.nin öyküsüdür görünüşte satranç. Ama derinlerde bir veda mektubudur aslında. Stefan Zweig’in Brezilya’da sürgündeyken […]

Satranç (Stefan Zweig)



Vatan Yahut Silistre (Namık Kemal) BİRİNCİ PERDE Üçüncü Fasıl (Akif – Dilrüb) DİLRÜB: – Of… tehlikedeyken o tür şeyleri nasıl düşünürsünüz? AKİF: – Bizim vaziyetimiz odur, sevgilim. Enginde deniz göklere çıkarken, gemimize bir martı konar, hepimiz birden annemizden, babamızdan, eşimizden, sevdiğimizden, ahbabımızdan, akrabamızdan mektup getirmiş gibi sevine sevine etrafına koşarız. […]

Vatan Yahut Silistre (Namık Kemal)


Havada Bulut (Sait Faik Abasıyanık) Havada Bulut adlı öyküden Hafif bir rüzgar, köpeğin sarı tüylerini, adamın sarılı beyazlı sert saçlarını oynatıyordu. Adamın yüzünde manalı hatlar vardı. Sevilmemişlerin, çok üzülmüşlerin, sarhoşların, bir zaman güzelken çirkinleyivermişlerin, okumuşların, hazılı iç rahatsızların yüzlerindeki ifade… (…) Gözlerinin etrafında yedi sekiz çizgi, hayatında çok güldüğünü değil, […]

Havada Bulut (Sait Faik Abasıyanık)


Bir Üçkağıtçının Anıları (Sacha Guitry) “Bir Üçkağıtçının Anıları”, yüzyılımızın ilk yarısında Fransız sanat yaşamında derin izler bırakmış ünlü yazar, aktör ve yönetmen Sacha Guitry’nin, sinemaya da aktarılmış, dünyaca ünlü mizah romanıdır. Son derece çarpıcı buluşlarla, seçkin bir gözlem kumar ve kumarcı psikolojisini, üçkağıtçılığın “hünerleri”ni sergilediği bu son derece özgün yapıtında […]

Bir Üçkağıtçının Anıları (Sacha Guitry)



İçimizdeki Şeytan (Sabahattin Ali) ” İçimizdeki Şeytan’da birbirine muvazi iki roman mevzuu vardır. Biri Macide ile Ömer’in münasebetleri ve bu münasebetten doğan psikolojik hadiseler, öteki Ömer’in erkek muhiti ile teması ve istemeyerek bu muhitin havası içinde eriyişi.” Halide Edip Sabahattin Ali’nin hayat hikayesini okuduğum için belki de romanlarını daha değişik […]

İçimizdeki Şeytan (Sabahattin Ali)


1
Milena’ya Mektuplar (Franz Kafka) Milena’ya Mektuplar; çeviriler ile başlayan, yaklaşık 2 yıl sürecek mektuplaşmalarla örülen ve sonunda kangren haline gelecek bir aşkın hikayesidir. Franz Kafka, Prag’da tanıştığı gazeteci Milena Jesenska’dan hikayelerini Çekçe’ye çevirmesini ister. Çevirilerdeki ustalık ve içtenlikten etkilenen Kafka, 1920 Nisan’ında Milena’ya bir mektup yollar. Mektuplaşmalar, zamanla yoğun bir […]

Milena’ya Mektuplar (Franz Kafka)


Kilimanjaro’nun Karları (Ernest Hemingway) Kilimanjaro 6500 metre yükseklikte, karlı bir dağdır; Afrika’nın en yüksek dağıdır, derler. Batı doruğuna yerliler “Ngace Ngay”, yani Allah’ın Evi adını vermişler. Tepeye yakın bir yerde, kurumuş ve donmuş bir pars iskeleti vardır. Bu kadar yüksek yerde pars ne arıyormuş, kimse akıl erdiremiyor. Adam: “- İşin […]

Kilimanjaro’nun Karları (Ernest Hemingway)



Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Stefan Zweig) Tanınmış roman yazarı R., dağlara yaptığı üç günlük dinlendirici bir geziden sabahın erken saatlerinde tekrar Viyana’ya döndüğünde ve garda bir gazete aldığında, tarihe şöyle bir bakar bakmaz o günün doğum günü olduğunun farkına vardı. …/. R. kayıtsız bakışlarla gelenleri gözden geçirdi, birkaç zarfı, gönderenler […]

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Stefan Zweig)


Altıncı Koğuş (Anton Çehov) Hastane avlusunda dulavratotlarının, ısırganların, yaban kenevirlerinin çevreini bir orman gibi sardığı küçük bir ek bina bulunur. Bu binanın çatısı paslanmış, bacası yarı yarıya yıkılmıştır. Çürüyen sundurmanın basamakları üzerinde otlar bitmiştir. Sıvadan geriye ise sadece izler kalmıştır. Yapının ön cephesi hastaneye, arka cephesi boş bir araziye bakar; […]

Altıncı Koğuş (Anton Çehov)


Ay Işığı Sokağı (Stefan Zweig) Fransa’nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlarına dalan bir gezgin; patronuna kölece bağlılığı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi; 1810 yılında İspanya’daki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansız bir hayatta kalma […]

Ay Işığı Sokağı (Stefan Zweig)



Ezilenler (Fyodor Mihayloviç Dostoyevski) Geçen yıl yirmi iki mart akşamı başıma çok garip bir şey geldi. O gün akşama kadar dolaşarak, ev aradım. Oturduğum yer pek rutubetli olduğu için, kötü kötü öksürmeye başlamıştım. Daha sonbaharda çıkacaktım oradan, ama ha bugün ha yarın derken, baharı ettim. Bütün bir gün dolaştığım halde […]

Ezilenler (Fyodor Mihayloviç Dostoyevski)


Karamazov Kardeşler (Fyodor Dostoyevski) Aleksey Fedoroviç Karamazov, bizim bölgede çiftlik sahibi Fedor Pavloviç Karamazov’un oğluydu. Fedor Pavloviç ise bundan on üç yıl önce nedenleri karanlık kalan korkunç ölümü ile dillere destan olmuştu. Sahip olduğu geniş topraklarda hemen hemen hiç oturmamış garip bir adamdı Fedor Pavloviç. Hatta kötü ve ahlaksız olmasına […]

Karamazov Kardeşler (Fyodor Dostoyevski)


Bir Delinin Hatıra Defteri (Nikolay Vasilyeviç Gogol) 3 Ekim Sabah uyandığımda içimi bir korku sardı. Hizmetçim Mavra ayakkabılarımı getirince saati sordum. Onu birkaç dakika geçtiğini söyleyince korkumun sebebi anlaşıldı. Yine daireye geç kalmıştım. Eğer şu pinti muhasebecimizi yakalayıp birkaç kuruş avans koparma ümidim olmasa, bugün daireye gitmeyecektim. Şube müdürümüzün suratını […]

Bir Delinin Hatıra Defteri (Nikolay Vasilyeviç Gogol)



Gazap Üzümleri (John Steinbeck) Oklahoma’nın bütün kırmızı toprakları ile gri topraklarının bir kısmına son bir iki hafif yağmur düştü. Bu yağmurlar katı toprağı delemedi. Sapanlar küçük derecikler boyunca dolaşıp durdular. Bu son yağmurlar mısırlara çabucak boy attırdı. Yol kenarlarında yoncalar ve otlar belirdi. Böylece, gri topraklarla koyu kırmızı topraklar yeşil […]

Gazap Üzümleri (John Steinbeck)


Baba (Mario Puzo) (Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir. BALZAC) Amerigo Bonasera New York Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda oturmuş, adaletin yerine getirilmesini bekliyordu; kızını insafsızca yaralayan, onun şerefiyle oynayan kişilerden adaletin eliyle intikam almış olacaktı. İnsana ürküntü verecek kadar iri yarı bir adam olan yargıç kara cübbesinin kollarını […]

Baba (Mario Puzo)


Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (Nazım Hikmet) Hizmetçi kız önde, Ahmet arkada taşlığa girdiler. Taşlık genişti, loştu, serindi. Bu kız da niye böyle ayaklarının ucuna basarak yürür? Evde hasta mı var? Bir de ne görsem, ben de öyle yürüyorum. Allah kahretsin, birilerini uyandırmaktan çekiniyormuşum gibi. Ahmet iskarpinlerin nalçalı topuklarını taşlarda […]

Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (Nazım Hikmet)



Nana -2- (Emile Zola) Montmartre, Veron sokağında üçüncü katta küçük bir dairedeydiler. Hem taşınalı üç gün oldukları evlerini, hem de haç yortusunu kutlamak için birkaç dostlarını davet etmişlerdi. Birlikte oturmayı düşünmemelerine karşın balayının coşkusu içinde her şey aniden oluvermişti. Banker ve Kont’u kapının önüne koyduğu o büyük kavganın hemen ertesi […]

Nana -2- (Emile Zola)


Nana -1- (Emile Zola) Saat dokuz olmasına karşın Varyete tiyatrosunun salonu hala boştu. Balkon ve sahne önündeki orkestrada nar çiçeği kadife koltuklara gömülü birkaç kişi, yarı açık loş ışık altında koskoca tiyatroda sanki kaybolmuşlarda. Büyük kırmızı perde karanlıkta koyu bir gölge gibi duruyor, sahneden en küçük bir ses gelmiyordu. Sahme […]

Nana -1- (Emile Zola)


1
Hayvan Çiftliği (George Orwell) Beylik Çiftliği sahibi Mister Jones o gece kümesleri kilitledi, fakat pencereleri kapamayı unutacak kadar sarhoştu. Feneri sağa sola ışık salarak, kendisi de avluda yalpa vurarak, çizmelerini arka kapıda çıkardıktan ve kilerdeki bira fıçısından bir bardak daha doldurduktan sonra madam Jones’in horlamakta olduğ yatağa doğru sendeledi. Yatak […]

Hayvan Çiftliği (George Orwell)



Silahlara Veda (Ernest Hemingway) O yılın yaz sonlarında bir köy evinde kalıyorduk. Irmakla ovanın arasında dağlara bakan bir köydü. Güneşten kurumuş beyaz çakıl taşları vardı ırmağın yatağında. Gürül gürül akan su duru ve masmaviydi. Evin yanından taburlar geçerdi; askerlerin havaya kaldırdıkları toz ağaçların yapraklarını un gibi beyaz yapardı. O yıl […]

Silahlara Veda (Ernest Hemingway)


Bitmeyen Kavga (John Steinbeck) Birinci Bölüm Sonunda akşam olmuştu. Dışarıda sokak lambaları yanmıştı. Köşedeki restoranın neon tabelası yanıp sönüyor, havaya kırmızı bir ışık yayıyordu. Jim Nolan iki saatten beri küçük, sallanan sert sandalyede oturuyordu, ayaklarını beyaz çarşafa uzatmıştı. Hava artık adamakıllı kararmış olduğu için ayaklarını yere indirdi, uyuşmuş olan bacaklarını […]

Bitmeyen Kavga (John Steinbeck)


Zulüm (Maksim Gorki) Han ile Oğlu “Vaktiyle Kırım’da, adına Moseylem-el-asvap derler bir Han ile, Tolayk Algalla adında bir de oğlu vardı…” Sırtını boz renkli bir çınar gövdesine yaslayan kör bir Tatar dilenci, zengin anılarla dolu Kırım Yarımadası’nın dilden dile dolaşan masallarından birini anlatıyor ve yüzyılların alaşağı ettiği Han sarayından artakalan […]

Zulüm (Maksim Gorki)



Özgürlük (Maksim Gorki) … Yeni, temiz ve beyaz, Peter ve Paul katedrali ve renkli soğan biçimindeki kuleleri, kiremit köşe destekleri, bir etekliğe benzeyen ve son zamanlarda mavi-sarı boyanan alçak çan kulesiyle, mucizeler yaratan Nikolay’ın adına yapılmış eski, tahta küçük kilise. Kent sakinleri iri yapılı ve çalışkan insanlardır ticaretle uğraşır, çevre […]

Özgürlük (Maksim Gorki)


1
İnsancıklar (Fyodor Dostoyevski) Kıymetli Varvara Alekseyevna; Dün mutluydum; fazlasıyla, derecesiz mutluydum! Demek, bir kerecik olsun, sözümü dinlediniz inatçı kızım. Uyandığım zaman akşamın sekiziydi galiba; (bilirsiniz anacığım, daire dönüşü bir iki saat kestirmeyi severim.) Mum aldım, kağıt hazırladım, kalemi yontarken, birdenbire, gözlerimi kaldırıverdim. Kalbim o anda küt küt atmaya başladı vallahi! […]

İnsancıklar (Fyodor Dostoyevski)


Dava (Franz Kafka) Birileri Josef K.’ya iftira atmış olmalıydı, çünkü kötü hiçbir şey yapmadığı halde, bir sabah tutuklanmıştı. Ona odasını kiraya veren Bayan Grubach’ın aşçısı ona her sabah saat 08:00’de kahvaltısını getirirdi, ama bu sabah gelmemişti. Bu daha önce hiç olmamıştı. K. kısa bir süre daha bekledi, yattığı yerden karşı […]

Dava (Franz Kafka)