Gulsun Yaman


Çok Evli Çok Çocuklu Çok Çaresiz (Judith O’Reilly) Judith’in tek istediği sonsuza kadar mutlu yaşayan bir aileydi! Oldu canım. Suyundan da koy. Kahve ve Bir Dilim Gün İşte benim bir günüm: Gece 3:30: Atı yaşındaki oğlum gördüğü kabusun etkisiyle feryat ederek uyanıyor. Gece 3:31: Yanına git. Gece 3:52: Onu tekrar […]

Çok Evli Çok Çocuklu Çok Çaresiz (Judith O’Reilly)


Tanrılar Okulu (Stefano D’Anna) Düşümü akıl sınırlarının üstüne çıkaran, duygularımı bilmediğim derinliklere yuvarlayan, özgür olabilmem için beni çağıran, bana rehberlik eden ve hepimizin içinde zaten var olan Dreamer’a… diye başlıyor kitap. İster bilinçli, ister bilinçsiz olsun, kişinin başına dışardan gelen hiçbir olay onun rızası olmadan geçekleşmez. Hiçbir şey insanın düşüncelerinin […]

Tanrılar Okulu (Stefano D’Anna)


Yolların Başlangıcı (Amin Maalouf) Asıl büyük hedefi, “Doğu’nun Batı’yı yakalaması ve -neden olmasın- geçmesine olanak sağlamak”tı; daha azı değil!.. Bizim şu Doğu halkının hiçbir eksiği yok, Tanrı’ya şükür hiçbir kusuru yok; tek kusuru, bilgisizliği. İnsanların büyük çoğunluğu, ne yazık ki, bu hastalığa tutulmuş duruda. Belirtileri de çeşit çeşit: Bitip tükenmeyen […]

Yolların Başlangıcı (Amin Maalouf)



 (Aziz Nesin) Dünyaların en iyi babası benim babamdır Düşmandır düşüncelerimiz / Dosttur ellerimiz / Dünyada tek elini öptüğüm / Babamdır Kırkını geçtin adam olmadın der / Başım önümde dinlerim / Önünde tek baş eğdiğim babamdır Sabahlara dek Kuran okur / Anamın ruhuna / İnanır ona kavuşacağına Bana gavur der / […]

Babalar Günü Kutlu Olsun


O.Ç. (Buket Konur) Görkemsiz Uzun zaman oldu… Masumu oynuyorum hala. Sıkıldım evet. Şeytana uyamıyorum ayak uyduramaz diye. İçimdeki çoktan küsmüştür. Uğraşamam. Pürüzleri elenmiş, düz, yalın ve görkemsiz hayatım. Beynim, kalbime susma eylemi yaparken dur demeyeceğim ona. Varsın anlatacak masallarım olmasın. O.Ç. 10’dan kısa bir bölüm: İnsan doğduğundan itibaren içinde hep […]

O.Ç. (Buket Konur)


Martin Eden (Jack London) O akşam Martin hiç okuma yapmadı. Hafta boyunca günlük gazete görmemişti ve tuhaf biçimde görmek de istemiyordu. Haberlerle ilgilenmiyordu. Herhangi bir şeyle ilgilenemeyecek kadar yorgun ve bitkindi; yine de eğer saat üçte işi bitirirlerse cumartesi günü öğleden sonra çıkıp bisikletiyle Oakland’a gitmeyi planlıyordu. Yol yetmiş mildi […]

Martin Eden (Jack London)



Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 101. Yılı Kutlu Olsun 1920 – 2021 “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” “Türk çocuklarındaki kabiliyet her milletinkinden üstündür. […]

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 101. Yılı Kutlu Olsun 1920 ...


Mevzular (Oğuzhan Uğur) Bir insan, yalan yanlış öğrendiği bir bilgiye ya da yalan bir fikre bağlanırsa eğer ve başka bir insan onun bağlandığı fikrin ya da bilginin yalan olduğunu ona gelip anlatırsa, yalana kanan insan, o yalanlara daha çok bağlanırmış. Bu konuyu en iyi Buda’nın anlattığı bir hikayeyle örneklendirebiliriz. Bir […]

Mevzular (Oğuzhan Uğur)


Mutluluğun Kazanılması (FARABİ) Farabi’nin Siyaset Felsefesinin Özellikleri Farabi’nin çeşitli bakımlardan Ortaçağ İslam felsefesinin en önemli şahsiyeti olduğunu söylemek mümkündür. Bu hüküm İslam siyaset felsefesi açısından da geçerlidir. Farabi’yi Ortaçağ İslam felsefesindeki en nemli şahsiyet addetmemizin sebepleri nelerdir? Bu konuda kısaca ve genel olarak şu noktalara işaret etmek yerinde olur: Farabi, […]

Mutluluğun Kazanılması (FARABİ)



İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği Anlar (Stefan Zweig) Taşın üzerinde büyüyen ses kilisenin dışına da taşarak yankılanır. Bu düşüş bütün Batı Dünyası’nı şiddetle sarsmıştır. Korkunç haber hemen Roma’ya, Cenova’ya, Venedik’e ulaşır, uyarıcı bir gök gürültüsü gibi yayılarak Fransa’ya ve Almanya’ya geçer. Avrupa, elini kolunu bağlayıp onu yüzlerce yıl boyunca felce uğratacak yıkıcı […]

İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği Anlar (Stefan Zweig)


Beş Sevim Apartmanı (Mine Söğüt) Rüya Tabirli Cinperi Yalanları Yıllar önce, İstanbul’un Cihangir semtinin yokuşlarla, merdivenlerle haşır neşir sokaklarında yerini henüz betonarme binalara kaptırmamış solgun, sessiz ahşap evler vardı. Çoğu yıkılmaya yüz tutan, aralıklı ahşaplarının içinden sert Boğaz rüzgarlarının uğultusu hiç eksilmeyen bu evlerden biri de Pürtelaş Sokağı’ndaki 17 numaralı […]

Beş Sevim Apartmanı Rüya Tabirli Cinperi Yalanları (Mine Söğüt)


Human Form Gerçek (A’lev) Kendinizle Yüzleşmek İçin Ne Kadar Cesursunuz? Nasıl da yalanlar üzerinden akıp giden hayatlar yaşıyorduk. En başta kendimizi inandırdığımız… Bu dayak yemiş kadını 10 kişiye anlatarak, aslında dayak yemediğimiz için mutlu oluyorduk. Yani “o” olmadığımız için isten içe sevinen tarafımız mıydı İnsan olan… Değerler zincirinin kudretli halkası […]

Human Form Gerçek (A’lev)



Müptezeller (Emrah Serbes) Köpeğin de fakiri var. Köpeğin fakiri yerleri koklaya koklaya yürür. Gel kuçu kuçu dersin gelmez, hoşt dersin gitmez. Başını okşayacak olursun ısıracakmış gibi hırlar, tekme atacak gibi yaparsın döner gelir bacağına sürtünür, her türlü yalakalığa başlar. Geceleri, duvarları sigara dumanından sararmış alçak tavanlı odalarda, hayatınız sıçıp sıvanmışken, […]

Müptezeller (Emrah Serbes)


Yakıcı Sır (Stefan Zweig) On iki yaşlarında, henüz tam gelişmemiş, asabi ve çekingen bir çocuktu; hareketleri savruk, kara gözleri kıpır kıpırdı. Bu yaşlardaki çocuklarda sıklıkla görüldüğü gibi ürkütülmüş bir hali vardı, sanki uykusundan uyandırılmış da aniden yabancı bir ortama bırakılmış izlenimi yaratıyordu. Yüzü hoş sayılırdı, ama henüz tam ifadesini bulmamıştı, […]

Yakıcı Sır (Stefan Zweig)


GERGEDAN Büyük Küfür Kitabı (Mine Söğüt) Dilimizdeki başka kelimeleri düşünüyorum. Ve başka dillerdeki başka kelimeleri. Onları anlamaya çalışırken insan hayatın anlamını çözüverir. Ama o çözdüğü anlam da o an ayağına, hatta boynuna dolanıverir. O yüzden anlamlar da kelimeler de aslen tehlikelidir. Denizden, fırtınadan ve yalnızlıktan daha tehlikeli. Ben bunları düşünürken […]

GERGEDAN Büyük Küfür Kitabı (Mine Söğüt)



Semerkant (Amin Maalouf) Atlas Okyanusu’nun dibinde bir kitap yatıyor. Anlatacağım, işte onun hikayesi. Hikayenin sonunu belki biliyorsunuz, o devrin gazeteleri nakletmişlerdi, o tarihten sonra yayımlanan kimi eserlerde de kayda geçti: Titanic 1912 yılında Nisan’ın 14’ünü 15’ine bağlayan gece, Newfoundland açıklarında battığında kurbanların en ünlüsü bir kitaptı: İranlı şair, gökbilimci, bilge […]

Semerkant (Amin Maalouf)



Fareler ve İnsanlar (John Steinbeck) “Yollara düşüp çiftliklerin kapısını çalıp iş arayan yüzlerce adam gördüm ben. Hepsinin sırtında battaniyesi kafasında da aynı kahrolası hayal vardır. Yüzlercesini gördüm ben onların. Gelir, çalışır, giderler ve işte her birinin aklında küçücük bir arazi hayali vardır. Ama içlerinden biri bile alamaz o küçücük araziyi. […]

Fareler ve İnsanlar (John Steinbeck)



Musa’nın Mirası (Adam Palmer) Hamsin -Sıcak, kuru ve yavaş esen batı rüzgarı, bu sözcük Arapçada “ell” anlamına gelen sözcükten türemiştir, çünkü Arap geleneklerinde, bu rüzgarların bir yıl boyunca elli gün estiğine inanılmaktadır. Batı Londralı on dokuz yaşındaki çelimsiz çocuk sıcaktan bunalıyordu, bu çöl havasına hiç alışkın değildi. En azından kuru […]

Musa’nın Mirası (Adam Palmer)



Mürebbiye (Stefan Zweig) Bir akşam yemekten sonra otelin önünde oturmuş gölün aydınlık sularının gözlerimizin önünde ağır ağır kararmasını izlerken ona bundan söz ettim. Gülümsedi. “Belki de haksız sayılmazsınız,” dedi. “Gerçi anılara inanmam ben. Yaşanmış, bizi terk edip gittiği o anın içinde yaşanmış, bitmiştir. Şiire gelince, o da yirmi, elli, yüz […]

Mürebbiye (Stefan Zweig)



Kara Fatma (İlknur Bektaş) Milli Mücadele’de Bir Kadın Üsteğmen Milli Mücadele’de Türk kadınlarının adı sanı yok demekten hicap duysam da bu gerçeği idrak edip artık vatan, millet ve namusları için, evlatlarının geleceği için kendilerini feda eden bu kadınları yad etmenin zamanıdır. Dünya kadınlarının en önemlileri arasında şüphesiz bizim kadınlarımız da […]

Kara Fatma (İlknur Bektaş)


Bin Muhteşem Güneş (Khaled Hosseini) Meryem harami sözcüğünü ilk duyduğunda, beş yaşındaydı. Günlerden perşembeydi. Bundan emindi, çünkü yerinde duramadığını, zihninin harıl harıl çalıştığını çok iyi anımsıyordu; bir tek perşembeleri böyle olurdu; Celil’in onu görmeye, kulübe’ye geldiği günler. “Müşterilerim var, Meryem, karılarını da dükkana getiren, erkek müşteriler. Örtünmeyen, benimle doğrudan konuşan, […]

Bin Muhteşem Güneş (Khaled Hosseini)


Hayvanlardan Tanrılara SAPIENS (Yuval Noah Harari) İnsan türünün kısa bir tarihi İki milyon yıl önce Doğu Afrika’ya bir gezi yapsaydınız, çok tanıdık insan karakterlerine tanık olabilirdiniz: çocuklarına sarılan endişeli anneler, çamurda oynayan çocuklar, rahat bırakılmak isteyen yaşlılar ve toplumun kurallarına başkaldıran gençler, görmüş geçirmiş yöneticileri ve köyün güzelini etkilemek isteyen […]

Hayvanlardan Tanrılara SAPIENS (Yuval Noah Harari)



Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim (Can Yücel) Hayatta ben en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpık bacaklarıyla ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici Hep hep acele işi Çağın […]

Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim (Can Yücel)


Bikini (James Patterson ve Maxine Paetro) Henri, Wailea Princess’ın önünde Barbara McDaniels’a elini uzatırken gördüğü Ben’i Maui’deki o akşamdan beri düşünüyordu. Kırmızı ışıkta bekledi ve yeşil yandığında sağa, Union Pasific raylarının yanından geçen ve Los Angeles Nehri boyunca ilerleyen Traction adlı küçük sokağa saptı. Uyuşuk bir cipi takip ederek Ben’in […]

Bikini (James Patterson ve Maxine Paetro)


GEÇİT Ben Kaybolmadan Önce (Atila Yüksel) Hayatın Bazen Çok Kısa Olduğu Söylenir Öyle ki, birkaç saniyeye sığacak kadar. Ancak, dolu ya da boş, kısa ya da uzun tüm hayatlar gerçekte tekdir. An değişir, ad değişir, yer değişir ama yaşanan şey tek bir akıştan ibarettir. Her akış öze dönmek, eve dönmek […]

GEÇİT Ben Kaybolmadan Önce (Atila Yüksel)



İçimden Kuşlar Havalandı (H. Meriç Doruk) Bu fırfırlı, koca koca sırt minderli, kırmızı örtülü divanın dili olsaydı da konuşsaydı keşke. Ben annemle yıllarca bu odada yaşadım, çok küçükken gündüzleri elimde bebek neredeyse hiç kalkmadan, dikiş makinesinin başındaki annemi izlerdim, poplin kumaşlardan elbise dikerdi mahallenin kadınlarına. Hepsi bir örnek giyinirlerdi bu […]

İçimden Kuşlar Havalandı (H. Meriç Doruk)


2
Ben Bir Kediyim (Natsume Söseki) “Bu küçük, serseri kedi başıma bela oldu. Her defasında dışarı atmama rağmen sürekli mutfağa girip duruyor,” dedi. Ev sahibi, burun deliklerinin altındaki siyah kılları burarak beni şöyle bir inceledi. “Madem öyle, bırak kalsın,” dedi ve dönüp içeri gitti. Az konuşan birine benziyordu. Hizmetçi kızgın bir […]

Ben Bir Kediyim (Natsume Söseki)


19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Ey Türk gençliği! Birinci görevin, Türk Bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin tek temeli budur. Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte de, seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık […]

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı