Gerçeğin Masalı (Aziz Nesin)
Ah Biz Eşekler
Ah, biz! Ah biz eşekler!.. Biz eşek milleti de eskiden, siz insan milleti gibi konuşurmuşuz. Bizim de kendimize göre bir dilimiz varmış. Konuşmamız, müzik denli güzel, uyumlu, kulağa tatlı gelirmiş. Ne güzel konuşur, ne türküler söylermişiz. Biz eşek olduğumuzdan, sizler gibi insanca değil, eşekçe konuşurmuşuz. Ama eşekçe, yumuşak, tatlı, uyumlu zengin bir dilmiş.
Uygarlık Tarihinden Bir Sayfa
Aslında Sayın Başkan Hoobert iyi nisandı. Sayın Başkan iyiydi ama, ne yazık ki çevresindekiler kötüydü. Nedense bu iyi başkanların çevresini de hep kötü kişiler alıyordu.
Sayın Başkan ülkesini seviyordu. Sevilmeyecek gibi bir ülke değildi ki. Öyle ülkeyi babam da sever. Dört ayrı yerinde dört mevsimin aynı zamanda yaşandığı bir ülkeydi. Örneğin hıyarla portakal, kabakla pırasa aynı sofrada bulunabilirdi.
Sayın Başkan halkını da seviyordu. Sevilmeyecek gibi bir halk değildi ki. Öyle halkı babam da sever. Vur ağzına, al lokmasını. Vur sırtına, al hırkasını. Gık demez, hık demez, hak demez, hukuk demez bir halktı.
Kitapta 14 öykü var. Ben bunlardan ikisinin başlangıcını yukarıda aktardım. Devamları kitapta.:)