Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979 (Mine Söğüt)


Size tuhaf bir hikaye anlatacağım.

Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979 (Mine Söğüt)

Biz aslında her şeyi biliyorduk. Tıpkı göç yolları asırlardır ezberinde olan kuş gibi, toprağın altından çıkacağı zamanı genlerinde kavrayan böcek, ağacın dallarına tam zamanında yürüyen su gibi, ekini hangi mevsimde yeşerteceğini, hangi mevsimde sarartacağını bilen toprak gibi, açacağı gün gibi solacağı günü de şaşmayan çiçek gibi… insan da eskiden kendi zamanına hakimdi.

Bizi bizden uzaklaştıran… unutulmuş bir geçmiş… silinmiş bir hatıra… parçalanmış bir benlik… lanetlenmiş bir tarih…

Elleriyle öldürdüğü ikizini kucağında taşıyan bir deli gibiyiz.

Ne yazık ki, o cesedi hiçbir zaman gömemeyeceğiz.

Yukarıda kitabın girişinden kısa bir bölüm okudunuz. Aşağıda da arka kapağını okuyabilirsiniz.

1979 yılı, gerçekten de, göründüğü gibi, 1 Ocak Pazartesi günü başlayıp 31 Aralık Pazartesi günü mü bitti? 1979’a “12 Eylül”e varan süreci mi? Yoksa “12 Eylül sonrası”nı da mı?

Şahbaz, yaşadığı o “Harikulade Yıl’ı, 1979’u anlatırken işte bütün bu soruları sorduruyor – kitabın kahramanlarına, okuruna ve hatta yazarına.

Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979, yaşananların yazılanlardan daha uçuk, hayatın şiddetinin yazının hayal bile edemeyeceği kadar uçta… olabileceğini gösteriyor.

Unutmayın: Her şeyin bir ikizi vardır ve 28 yılda bir takvim tekrarlanır!

1979 yılında bir genç olarak okudukça hatırladım. Hatırladıkça üzüldüm. Çok etkileyici ve çarpıcı bir kitap, zaten Mine Söğüt her zaman çok çarpıcı insanı iki kere düşündüren kitaplar yazıyor. Tavsiye ederim.

  •   

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.