Aylık Arşiv: Şubat 2018


1
İnsancıklar (Fyodor Dostoyevski) Kıymetli Varvara Alekseyevna; Dün mutluydum; fazlasıyla, derecesiz mutluydum! Demek, bir kerecik olsun, sözümü dinlediniz inatçı kızım. Uyandığım zaman akşamın sekiziydi galiba; (bilirsiniz anacığım, daire dönüşü bir iki saat kestirmeyi severim.) Mum aldım, kağıt hazırladım, kalemi yontarken, birdenbire, gözlerimi kaldırıverdim. Kalbim o anda küt küt atmaya başladı vallahi! […]

İnsancıklar (Fyodor Dostoyevski)


Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa) Çocuklar Hastanesi Beklemesini onlar kadar bilen yoktur. Öğleye doğru muayene odasının önü doldu. Sıralarda oturacak yer kalmadığı için yeni gelenler ayakta durdular ve anneler, hasta çocuklarını dizlerine oturtabilmek için duvar diplerine çömeldiler. Karanlık koridor. Kapalı kapıların dikdörtgen, buzlu camlarından gelen soğuk ışıkların buğusu, yüksek ve […]

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa)




Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (Aziz Nesin) İşinden bıkıp bezginlik getirmiş insanlarda olduğu gibi, Cezaevi İmamı’nın da her zaman yüzü asıktı. Ağzına zorla çok ekşi birşey sokulmuşçasına boyuna dudakların büzer, yüzünü buruştururdu. Yıllardır cezaevi camisinde imamlık yapmaktan bıkmıştı. Tutuklu ve hükümlüler onu o denli ilgilendirmiyordu ki camiye girip çıkmak için […]

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (Aziz Nesin)


İnce Memed -4- (Yaşar Kemal) Toroslar ovayı bir ay gibi çepeçevre kuşatır. Ve Çukurova Akdenizle dağların arasında kalır. Ovayı kuşatan dağlar kat kattır. Ta görünmeze kadar açık maviden, maviden, mordan, laciverde uzanır, çok uzaklarda da göğün belli belirsizliğinin içine karışır gider. Dağların koyakları koyu gölgelidir. Gün doğarken gölgeler batıya, yıkılırken […]

İnce Memed -4- (Yaşar Kemal)


İnce Memed -3- (Yaşar Kemal) Kimi yıllar Çukurovaya bahar birdenbire iner. Çiçekler tomurcuklar, kuşlar, arılar, böcekler, otlar birdenbire bastırır. Ilık güneş, apaydınlık ortalığı doldurur. Kurdu kuşu, börtü böceği, yılanı karıncasıyla bütün yaratık yuvalarından dışarıya uğrayıp şaşkın, telaşlı, yeni, taze bir dünyaya kavuşmanın sevinci içinde yumuşacık toprakta gezinirler. Akdenizin üstünden yekinen […]

İnce Memed -3- (Yaşar Kemal)



İnce Memed -2- (Yaşar Kemal) Anavarza ovasının güneyinden Ceyhan ırmağı geçer. Irmak Hemite dağından Anavarza kayalıklarına kadar öyle büyük kıvrıntılar yapmadan düz iner. Bazı yerlerde sular toprağı derinden oymuştur. Altı oyulmuş toprak zaman zaman büyük gümbürtülerle suyun üstüne çöker. Bazı yerlerde kılıçla kesilmişçesine suya inen dik yarlar, çöküntülerden dolayı diş […]

İnce Memed -2- (Yaşar Kemal)


İnce Memed -1- (Yaşar Kemal) Toros dağlarının etekleri ta Akdenizden başlar. Kıyıları döven ak köpüklerden sonra doruklara doğru yavaş yavaş yükselir. Akdenizin üstünde daima, top top ak bulutlar salınır. Kıyılar dümdüz, cilalanmış gibi düz killi topraklardır. Killi toprak et gibidir. Bu kıyılar saatlarca içe kadar deniz kokar, tuz kokar. Tuz […]

İnce Memed -1- (Yaşar Kemal)


İstanbul Hatırası (Ahmet Ümit) Byzantion’dan İstanbul’a uzanan, heyecan yüklü bir serüven… Sarayburnu’nda, Atatürk heykelinin ayaklarının dibinde bir ceset. Avuçlarında antik bir para… Ama ne bu ceset son kurban, ne de bu antik para son sikke… Yedi kurban, yedi hükümdar, yedi sikke, yedi kadim mekan. Ve tek bir gerçek: Bu şehrin […]

İstanbul Hatırası (Ahmet Ümit)



Mülksüzler (Ursula K. Le Guin) İkircikli Bir Ütopya “…Vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim’i satın alamazsınız. Devrim’i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir.” Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı. “Romanım Mülksüzler, kendilerine Odacu diyen küçük bir dünya dolusu insanı […]

Mülksüzler (Ursula K. Le Guin)


Lanetli İkona (Bill Napier) HİÇ ANLATILMAMIŞ BİR TARİH. Antika kitap satıcısı Harry Blake, Londralı bir zengin tarafından dört yüz yıllık bir günlüğü incelemesi için kiralanır. Başlangıçta sadece Sir Walter Raleigh’in 1585 yılında Kraliçe Elizabeth adına çıktığı Yeni Dünya seferine katılan genç bir denizcinin ilgi çekici günlüğü olarak algıladığı bu metin, […]

Lanetli İkona (Bill Napier)


Korkma İnsancık Korkma (Turgut Özakman) Periler padişahının kızı Züleyha gibi çırılçıplak saçlarını beline akıtmış, ayakta duruyordu. Su tanecikleri inci dizisi gibi teninden aşağı süzülüyor, su almak için eğilip doğruldukça, ıslak kalçaları Balkız’ınkiler gibi kabarıp sönüyordu. Birden yan dönünce, soluğum kesildi… Sevdiğim her şey onda toplanmıştı. Sosyal medyada gezinirken sürekli karşıma […]

Korkma İnsancık Korkma (Turgut Özakman)



2
Güvercinler (Yiğit Okur) Anası, babası, amcaları, yengeleri, teyzeleri, halaları, enişteleri ve yeğenleriyle Saffet, Bosna’yı terk ettiğinde Avusturya – Macaristan İmparatorluğu, Bosna – Hersek’i sınırları içine aldığını henüz ilan etmemişti. Ama Sırp çeteleri felaketin öncüsüydü. Bir gece, Bosna yakınındaki, dönümlere yayılan çiftliği basıp buğdayları ateşe verdiklerinde, Büyük Amca, bir başka gece […]

Güvercinler (Yiğit Okur)


Dava (Franz Kafka) Birileri Josef K.’ya iftira atmış olmalıydı, çünkü kötü hiçbir şey yapmadığı halde, bir sabah tutuklanmıştı. Ona odasını kiraya veren Bayan Grubach’ın aşçısı ona her sabah saat 08:00’de kahvaltısını getirirdi, ama bu sabah gelmemişti. Bu daha önce hiç olmamıştı. K. kısa bir süre daha bekledi, yattığı yerden karşı […]

Dava (Franz Kafka)


1
Oyuncu Anne (Şermin Çarkacı) Kitaba da adını veren Oyuncu anneyi sosyal medyadan takip ediyordum.İstanbul’da 7.si düzenlenen Haydarpaşa Kitap Fuarından iki kitabını aldım ve Oyuncu Anne adlı kitabına başladım. Yazım dilini beğendim, sanki karşılıklı sohbet ediyor gibi oluyorsunuz. Yazarla aynı yaş grubunda olanlar için kendi çocukluğundan bahsederken kendi çocukluğunuza gideceksiniz. Kitapta […]

Oyuncu Anne (Şermin Çarkacı)



Ekmeğimi Kazanırken (Maksim Gorki) Bölüm -1- İşte buradayım – bir çırak. Şehrin ana caddesindeki şık bir ayakkabı dükkanındaki ‘çocuk’ yani. Patronum, uykulu yüzlü, dişleri yeşile çalan, şiş gözlü, küçücük bir yaratık. Bana körmüş gibi geliyor, bu kanımı sağlamama umuduyla ona surat ediyorum. O da bana yavaş ama kesin bir sesle […]

Ekmeğimi Kazanırken (Maksim Gorki)


Benim Üniversitelerim (Maksim Gorki) İşte Böyle!.. Kazan Üniversitesi’ne okumaya gidiyorum, aşağısı kurtarmıyor. Üniversite düşüncesini bana, kadın gibi yumuşak bakışlı, sevimli ve çok güzel bir delikanlı olan lise öğrencisi N. Yevreniov aşılamıştı. Yevreniov, benimle aynı evin tavanarasında otururdu. Beni sık sık, elimde kitapla görürdü. Bu onun ilgisini çekmiş, kendisiyle tanıştık. Çok […]

Benim Üniversitelerim (Maksim Gorki)


Büyü Dükkanı (Yeşim Türköz) Hiç mucizelere inandığınız oldu mu? Ya da en azından bir mucizeyi düşlemenin gizli zevkini tattığınız? Örneğin, “dile benden ne dilersen” diyen cömert bir cininizin olduğunu hayal ettiniz mi bir an olsun? Ya da isteklerinizin bir çırpıda gerçek olduğu büyülü bir mekanı? Belki evet, belki de hayır… […]

Büyü Dükkanı (Yeşim Türköz)



Ve Dağlar Yankılandı (Khaled Hosseini) Gece vakti, çölü bir el arabasını çekerek geçen bir baba. Arabanın içinde annesiz iki çocuk; iki kardeş; biri kız, biri erkek. Küçük Peri için ağabeyi Abdullah, ağabeyden çok öte. On yaşındaki Abdullah’a sorsanız Peri, her şey demek. Köylerinden Kabil’e varmak için çıktıkları yolculuğun sonunda aileyi […]

Ve Dağlar Yankılandı (Khaled Hosseini)