Aylık Arşiv: Ocak 2018


Doğu’nun Limanları (Amin Maalouf) Benim değil bu hikaye, bir başkasının hayatını anlatıyor. Sadece belirsizlik ya da tutarsızlık sezdiğimde el sürdüğüm kendi kelimeleriyle. Her gerek kadar değeri olan kendi gerçekleriyle. Bana anlattıklarına yalan karışmış mıdır? Bilemiyorum. En azından onun, sevdiği kadının hakkında, karşılaşmaları, şaşkınlıkları, inançları, hayal kırıklıkları hakkında söylediklerinde yanlış yoktur; […]

Doğu’nun Limanları (Amin Maalouf)


Çavdar Tarlasında Çocuklar (J. D. Salinger) Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum. Sonra, onlarla ilgili en ufak […]

Çavdar Tarlasında Çocuklar (J. D. Salinger)


Ferrari’sini Satan Bilge (Robin Sharma) “Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında yığılmış durumdaydı. O, büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin avukatıydı. Onu on yedi yıldır tanıyordum. Julian’ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alıyordu. Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği her şeyi elde etmişti: Yıldızlara varan […]

Ferrari’sini Satan Bilge (Robin Sharma)



Hasret (Canan Tan) Keskin’de bir akşam vakti Güneş yorgun bedenini Keskin’in üzerinden sıyırıp dinlenmeye çekilirken, gecenin diri soluğu arnavutkaldırımlı sokakların üzerine perde perde inmekteydi. Gün boyu tarlalarda, bahçelerde, zeytinliklerde, üzüm bağlarında ter dökmüş toprak işçileri, ırgatlar, ameleler bir an önce evlerine varmanın telaşı içindeydiler. Ticaretle uğraşan tüccar ve esnaf kesimi […]

Hasret (Canan Tan)


Buz Kapanı (Glenn Meade) New York’ta, Jennifer March sabaha karşı saat üç karanlığında uyandığında, odada bir varlığın hareketini hissetti. Dışarıda fırtına kol geziyor, şimşekler pencere camlarını aydınlatıyor, yağmur bardak boşanırcasına yağıyordu. Gözlerini açtığında, dehşet içinde kalarak iki şeyin farkına varmıştı: fırtınanın uğultusu ve yakınında bulunan birinin korku verici varlığı. Yüzünü […]

Buz Kapanı (Glenn Meade)


Hacı Murat (Tolstoy) 1851 Kasım’ıydı. Hacı Murat, soğuk havanın hakim olduğu bir akşamüstü, üzeri tezek dumanıyla kaplanmış bir Kafkas köyüne yaklaşıyordu. Müezzinin tiz sesi henüz susmuştu. Tezek kokusu sinmiş temiz dağ havasında, birbirine bitişik halleriyle arı eteklerine benzeyen evlerin avlularından sığır böğürmeleri, koyun melemeleri yükseliyordu. Köyün aşağısında kalan çeşmeden ise; […]

Hacı Murat (Tolstoy)



Kürk Mantolu Madonna (Sabahattin Ali) ”Her gün, daima öğleden sonraları oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor; ratgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum ‘Kürk Mantolu Madonna’yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.” Kimi tutkular […]

Kürk Mantolu Madonna (Sabahattin Ali)


Uçan Tabut (Pınar Eğilmez) “Bekle dedi gitti ben beklemedim, o da gelmedi… Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi…” Özdemir Asaf – Çizik Vay arkadaş! Şairin önünde saygı ile eğiliyorum. Ben bu iki satırın içine girer, oradan dışarı çıkamam. Adamın iki satırda anlattığını dört yüz satırda anlatamam. Tam da […]

Uçan Tabut (Pınar Eğilmez)


1
Romantika (Turgut Özakman) Romantika, Turgut Özakman’ın, Korkma İnsancık Korkma’dan sonra, ikinci romanı. Yine şaşırtıcı bir aşkın öyküsü, bir aşk güzellemesi. 1960-1987 dönemine özgü çalkantılar. Sürprizler, oyunlar, dönüşümlerle dolu, gizemli bir ilişkinin gizli tarihi. Kuşaklar arası çatışmalar. Renkli, ilginç, şaşırtıcı karakterler.Kıvrak, akıcı, neşeli bir dil, yalın bir üslup. Çok açılı bir […]

Romantika (Turgut Özakman)



1
Cehennem (Dan Brown) Cehennemin kapıları İstanbul’a Açılıyor. Diz çök kutsal bilgeliğin yaldızlı mouseion’unda ve kulağını yere daya, dinle suyun şırıltısını. Batık sarayın derinliklerine in, kan kırmızısı sularına gömülmüştür lagünün ki yansıtmaz yıldızları… Dan Brown bu sefer büyük bir sürprizle fakat bana göre biraz temposu düşük başlamış. Sayfalar ilerledikçe tempo yeniden […]

Cehennem (Dan Brown)